Uzmanlar açıkladı: Sağlıklı yaşamın ilk adımı sorunsuz dişlerden geçiyor

Sağlıklı bir yaşamın ilk adımının ağız ve diş sağlığı olduğu, hastaların tedavi sürecinde doğru beslenebilmeleri ve ilaçlarını düzenli kullanabilmelerinin ağız sağlığına bağlı olduğu belirtildi.

Marmara Üniversitesi (MÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Göçmen, ağızların durumunun diğer hastalıkların da habercisi olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Göçmen, genel sağlık hizmetleri verilen hastanelerdeki sisteme diş hekimi ve çene cerrahlarının entegre olmasıyla ağız kanserlerinin tedavilerinin daha iyi seviyelere geleceğini dile getirdi.

Ağız kanseri nedeniyle ameliyat edilmiş hastaların daha sonraki rehabilitasyon süreçlerinde birtakım problemlerle karşılaşabildiğine dikkati çeken Göçmen, şunları söyledi:

Diş hekimleri, çene cerrahları en başından bu sürece dahil olurlarsa onların ameliyatlarında ve diğer süreçlerinde bu hastaların daha iyi bir tedaviye ulaşmaları sağlanabilir. Ağız kanserleri multidisipliner yaklaşımı yapılması gereken bir tedavi.”

Prof. Dr. Göçmen, ağızda görülen lezyonlardan örnek biyopsi alınması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

Ağzınızda gördüğünüz lezyon hemen kanser olduğunuz anlamına gelmiyor. Uzun süredir ağzınızdaysa, burada şişliğe, enfeksiyona ve iltihap akıntısına neden oluyorsa bir diş hekimine başvurmanız, bununla ilgili olarak şikayetlerinizi belirtmelisiniz. Gerekirse oradan bir örnek alınmasını ondan sonra da tedavi edilmesi gerekir.” 

“Avrupa’da diş hekimine gitme sıklığı Türkiye’nin 5 katı”

MÜ Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Umut Aslan ise diş çürüğünün gripten sonra dünyada ve Türkiye’de en fazla görülen ikinci hastalık olduğunu söyledi.

Ağız ve diş hastalıklarından korunmanın temelinde insanların ağız hijyenini korumasının yattığını dile getiren Aslan, şunları kaydetti:

Avrupa’da diş hekimine gitme sıklığı Türkiye’nin 5 katıdır. Almanya’da hemen hemen her birey günde iki kere dişlerini fırçalarken Türkiye’de 5 bireyden biri günde 2 kere dişlerini fırçalıyor. Sonuçta da diş sağlığıyla ilgili sıkıntılı durumlar doğabiliyor. Diş hekimi korkusu diye bir şey olmasın. Diş hekimi sevgisi olup, çocuk yaşlardan itibaren bizleri ziyaret ederek, bu korkuyu yenerek buluşabiliriz.” 

Doç. Dr. Aslan, ağız sağlığı temelinin dişleri fırçalayıp, diş ipi kullanmaktan geçtiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

En son yapılan çalışmalara göre şu an Türkiye’de ortalama nüfusun yüzde 10’u 65 yaş üstü. 65 yaş üstü bireylerde de nüfusun yarısına yakınında tam dişsizlik vakaları görülüyor. Sonuçta yaşlı hastalarımızda sadece ağız değil genel sağlık sıkıntıları da olabiliyor. Bu yüzden hastalarımızın doğru beslenebilmesi, ilaçlarını kullanabilmesi için uygun bir ağız sağlığına sahip olmaları gerekir. Sağlıklı bir beden, sağlıklı bir beslenmeyle başlıyor ve beslenmenin ilk adımı da ağız sağlığı.”

Dijital diş hekimliği alanında artık bir günde diş protezlerinin üretilebildiğini belirten Aslan, geçmişte ölçü alımı ve laboratuvar işlemleri nedeniyle tedavi sürecinin haftalarca uzayabildiğini söyledi.

Doç. Dr. Aslan, dijital teknolojilerin de etkisiyle çoğu vakada bir günde diş protezini hastaya teslim ettiklerinin altını çizerek, diş eksikliklerinde implant tedavisinin çok yaygın hale geldiğini vurguladı.

“Hastalarımız ağız gargaralarını kullanabilir.”

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Selin Güngörmek de diş çürüğünün en fazla karşılaşılan diş hastalığı olduğunu dile getirdi.

Güngörmek, ağız sağlığı için yapılması gerekenleri sıralayarak, şöyle konuştu:

“.”

Doç. Dr. Güngörmek, çocukların her şeyi ebeveynlerinden öğrendiğini ifade ederek, diş fırçalamayı onlara sevdirtmek gerektiğini kaydetti.

Anne ve babanın çocuklarıyla birlikte diş fırçalaması gerektiğini belirten Güngörmek, “Ona uygun diş fırçasını alarak uygulaması gerektiği zamanlarda birlikte ayna karşısına geçerek çocuklara diş fırçalamayı yaptırtmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu. (AA)

 

Related Posts

Doğru yastık nasıl seçilir? Uyku pozisyonuna göre altın kurallar

Yanlış yastık seçimi, boyun fıtığından baş ağrısına, uyku bozukluğundan postür problemlerine kadar pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor. Doç. Dr. Çiğdem Çınar, uyku pozisyonuna uygun yastık seçimi ve düzenli değişiminin önemine dikkat çekti.

Sağlık BakanlığI’ndan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” uyarısı: İnsandan da bulaşabiliyor!

Sağlık BakanlığI’ndan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” uyarısı: İnsandan da bulaşabiliyor!

Prof. Dr. İsbir: Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Prof. Dr. İsbir: Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Yaşamı kâbusa çevirebiliyor! Miyomlar hamile kalmayı engeller mi?

Günümüzde kadınların en sık karşılaştıkları sorunlardan birini miyomlar oluşturuyor. Bazen hiçbir belirti vermeyerek sinsice ilerleyen miyomlar, bazen de şiddetli ağrı ve kanama ile günlük yaşamı kabusa çevirebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Görgen, miyomlar hakkında en sık sorulan soruları ve tedavide yeni nesil yöntemleri anlattı.

Keneden ölümler için ‘mRNA aşısı’ umut olabilir mi?

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. İlhan Çetin yaz aylarında ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda ilk yapılan klasik aşı denemelerinin yetersiz kaldığını belirterek, “Ancak şu anda üretilmeye çalışılan aşılar, mRNA teknolojisiyle üretildiği için etkisinin çok yüksek olduğunu görüyoruz. İnşallah insan üzerindeki değerlendirmelerde böyle çıkarsa çok daha etkili olacaktır” dedi.

Menopoz sonrası kanamaya dikkat: Rahim kanserinin habercisi olabilir!

Menopoz sonrası kanamaya dikkat: Rahim kanserinin habercisi olabilir!